Vee. Sanırım 2 ayın sonunda söz verdiğim gibi bitenler yazısını yazıyorum. Gerçekten hiç bu kadar ara vereceğimi ben de tahmin etmiyordum. Yani genel olarak instagram hesabından da duyurduğum gibi blogun içeriğinde yoğunluktan dolayı bir kaç değişiklik yaptım çünkü her ürünü ayrıntılı anlatacak kadar zamanı asla bulamıyorum.Genel olarak yazıları bitenler, favoriler vs. gibi toplu olarak ürün incelemesi olarak yazmayı düşünüyorum. Dayanamayıp tek tek ürün yorumu yapacak olursam da onları instagram hesabından yapmayı planlıyorum. Yazın bu işlerle uğraşmak çok çok kolaymış. Şimdi koşuşturmayla bilgisayarın başına geçmek o kadar imkansız ki. Abartmıyorum bu yaklaşık 2 ayda toplam 3-5 kere anca oturmuşumdur bilgisayar başına.Neyse fazla da uzatmıyım artık hazırsanız başlıyorum.
Devamını Oku »
Öncelikle duş jellerinden başlayalım.
SEPHORA'nın meyveli duş jellerini ne kadar sevdiğimi daha önceki yazılarımı okuyanlar bilir. tüm yaz boyunca her gün banyo yapmama rağmen (abartmıyorum. Mersin gibi bir yerde yazın eğer kafnı dışarı çıkarıyorsan banyo sana farz. o yüzden cidden her gün) yalaşık 3 ayda bol keseden kullana kullana anca bitirdim bu duş jelini. Kokusunu, verdiği mutluluğu falan çok güzel.
Onun dışında bitmeme yakın olduğu için İstanbul’da yenisini alırım diye evde yarım kalan duş jellerini bitireyim bari dedim. Seprora’yı keşfetmeden önce ben hep PALMOLİVE’in Aroma Therapy Anti-Stres duş jelini kullanıyordum. Nedense inanıyorum ben bu anti-stres falan olaylarına. Psikolojik olarak mutlu oluyordum. Watsons ya da Gratislerde rahatça bulabileceğiniz gayet uygun fiyatlı, güzel kokulu bir duş jeli. Tavsiye ederim.
DURU-Parfume Elegant lotus- ise hiç de reklamlarındaki gibi serinlik vs. getirmedi bana. Zaten ben bunu yanlışlıkla bitirim. Yani kapağı açık kalmış, çoğu yere dökülmüş. Zaten öyle bitmese ben de bitirmeye uğraşmazdım. Çünkü kötü kokuyo bence, beni rahatsız etti yani. Almam yani bi daha.
Hazır duştan başlamışken Toni and Guy’ı da bitirdiğimi duyurayım. Çok şükür diyorum üzülerek. Yani bitmesine üzüldüm ama ne bitmez şeymiş canım bu. :D Bu da yine her gün yapılan banyoya sonuna kadar direnengilleden. Bunla ilgili de daha detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.
BİOBLAS SAÇ DÖKÜLMESİNE KARŞI SPREY- Yaaaani. Aman aman işe yaradı diyemem sırf bitirmek için bol bol sıkıp durdum. O yüzden uzun uzun anlatacak bir şey bulamıyorum. İşe yarayanlarda vardır tabi ama ben de bi etkisi olmadı. Bu kadar.
ELİDOR- ONARICI VE YENİDEN YAPILANDIRICI BAKIM SPREY- Ya bence sorun bende. Çünkü bu da bende çok işe yaramadı. Sadece yıkadıktan sonra saçlarım kolay açılsın diye kullandım. Boş boş sıktım durdum. :D
PERCEİVE- Çok önceden almıştım bunu set halinde. Parfümünü bitirdim ama bu kalmış. Unutmuşum. Gitmiş. Kokusu falan bozulmuş bende atayım dedim. Daha güzel kokular bulduğum için bi daha almam sanırım.
MORFOSE-HAİR COLOR SPRAY- silver. Yok ya ben bunu sevmedim. Bi ara takmıştım renkli saçlara ama çok kolay aktığı ayrıca saçları efsaaane yıprattığı için hiç cesaret edemedim boyatmaya. Bende bu spreylerle geçici çözümler bulayım dedim. Ama bu hiç işe yaramadı. Sulu sulu bi şeyler fışkırttı. Gri de yapmadı başka bi şeyde yapmadı. Öyle sulandırdı. Bu kadar.
SPREY HAİR-Pink- Bak bu çok işe yaradı pespembe yaptı saçlarımı.Yıkayınca da geçiyo bayaa sevdim. AMAAA. Bir kutusu sadece bi avuçluk saçıma yetti. Yani kabul, benim saçım çok ama bence bu da az yani. Benim tamamen pembe vs. yapmam için 5 kutu falan almam gerek. :D
LA ROCHE-POSEY/EFFACLAR- Yani kupkuru cildim için neden yağlı ciltlere özel bi temizleme jeli aldım üstüne üstlük kullandım ve hatta neden sevdim bilmiyorum ama mutluyum. Gayet kupkuru ve hassas bi cilde sahibim. Kızarıklıklarımla savaşıyorum sürekli. Yaz boyu dermotologları delirttim lakin katiyen çözemedik. :D Güldüğüme bakmayın harbiden canımı çok sıkan bi durum hatta son kullandığım ürün baya eczacıyla düşman etti beni. Hatta durun pis gaza geldim hemen bu yazıdan sonra onun yazısını da ya burdan ya instagramdan paylaşayım. (söz vermiyim de :D) Sonuç olarak la roche den memnun kaldım, hatta yenisini bile aldım şimdi kullanıyorum. Tabi bu sefer cilt tipime uygun olanını aldım. Onu da bence favoriler yazımda yazarım. Bilgi veririm mutlaka.
GARNİER- 3’Ü 1 ARADA- İtiraf etmek gerekirse tamamen özentilik sonucu aldığım bi ürün. Kaşındım yani. Hani şu anda bu yazıyı hiç bi ürün kullanmayan biri okuyorsa benden ona kocaman bi tavsiye. Mecbur kalana kadar kullanmasın.!!! Annem beni çok çok uyarmıştı bu konuda ama tabi ki öyle olmuyor. Yakın arkadaşlarımın hepsi 'ay bugün şöyle bakım yaptım, yok şu gün bu maskeyi kullandım' falan diyince bi heves bende alıverdim bunu ve bağımlı yaptım cildimi. Hiç kullanmadan önce çok daha güzel ve sağlıklı bir cildim vardı. NET. Bir kere kullanmaya başlayınca bir daha bırakamıyorsunuz. Şimdi uğraşıp duruyorum işte. Yok çok kurudu yok kızardı yok sivilce bilmem ne diye. Makyaj konusunda durdurabiliyorum çok şükür. Daha fondoten-kapatıcı batağına düşmedim. Umarım istikrarlı bir şekilde devam edebilirim. Şimdi sıra bu ürünü açıklaya gelirse, dediğim gibi ilk bununla başladım ben bu işlere. O yüzden özel olduğu kadar azıcık da kin besliyorum istemsiz. :D Seven sevmiştir. Ama benim sorunsuz cildimi bağımlı yaptığı için sevemiyorum. Özel bi durum olduğu içinde objektif yorum yapamıyorum. O yüzden bu kadar. :D
SİGNAL- DİŞ MACUNLARI- Diş macunu iste ne denir ki? Elmalının tadı çok güzel bi tek bunu söyleyebilirim. :D
AVENE- HYDRANCE OPTİMALE LEGERE- Yaaa. Avene’i çok severim ben. Annem hep kullanır ben de ondan görüp kullanmaya başladım. Başlarda hep ortak kullanıyorduk. Sonradan ben çabuk bitiriyomuşum diye ayrı ayrı almaya başladık. Hala illa ki bi Avene bulunur dolabımda. Bittikçe aldım, aldıkça bitirdim. Canım Avene’mmm. :D Ya ben ürünlerle duygusal bağ kurduğum için katiyen objektif olamıyorum :D La Roche da annemden geldiği için severim mesela. :D
SEPHORA-BODY CREA- Masada denemem için verdiler bana. Ya Sephora zaten. Ne kadar kötü olabilir ki? :D (bak yine bir bağ, yine bi sevgi) Genel olarak kendisi küçücük olabilir ama resmen kokusu tüm odayı kapladı. 5 tane kavun kessem o kadar kokmazdı yani odanın içi. Sür sürde bitiremedim. Çok bereketli oluyo Sephora’nın ürünleri, bu kanıya vardım bunca şeyden. :D
MASCARA- Bu mascaraların hepsi unutulmuş, yazıları silinmiş olduğu için markalarını çözemediğim, unutulduğu için de kurumuş. Kuruduğu için çöpe giden mascaralar. Hatırlamıyorum bile iyiler mi kötüler mi. O yüzden bi yorum yazmam da doğru değil. Kalem ve Eyeliner da aynı şekilde.